11 Kasım 2008 Salı

Intrepid Kurduktan Sonra Ses Sorunu

Not: Aslında başlık "Intrepid Kurduktan Sonra yaşadıklarım ve bir yaşanmışlık olarak Ses Sorunu" olmalıydı. Ama bir başlık için fazla uzun bence.

Bugün artık yeni Ubuntu sürümüne geçmeye karar verdim. Hardy içinde oldukça fazla özelleştirme yaptığım için yeniden kurmak yerine yükseltmeyi daha uygun buldum. Aslına bakarsanız, ne derlerse desinler yeniden kurmak çoğu zaman daha iyi sonuç veriyor. En azından geride çöp paketler kalmıyor. Hardy'yi kurarken taşınabilir bilgisayarım üzerindeki tüm sistemi değiştirmiştim.


Her ihtimale karşı sakladığım MS Windows©'u diskin sonuna atıp ubuntu'nun disk performansını yükseltmeye çalışmıştım. Bir de müzik ve video gibi verileri GNU/Linux üzerinde tutmaya karar verdiğim için ubuntu'nun yerini arttırmıştım. Tertemiz bir kurulum olmuştu. Hem MS Windows© hem Ubuntu yenilenmişti.


Sistemi yeni kuruyorsanız benim yaptığım ve tavsiye edildiği gibi /home dizininizi ayrı bir disk bölümüne bağlamanızı şiddetle öneririm. Böylece yükseltmeyip yeni kurulum bile yapsanız, neredeyse tüm ayarlarınız korunacaktır.

Oldukça uzun bir süre sonra yeni Ubuntu kuruldu, daha doğrusu güncellendi. Biraz karıştırdım. Geçip geçmemek konusunda kararsız kaldığımdan dolayı zaten baya bir incelemiştim. Orca evrensel denetim programını gördüm. Bir ekran büyüteci ve okuyucusu. Yani doğru ayarlandığında ekrandaki bütün yazıları okumak için yazılmış bir program. Benim için gereksiz olduğunu düşündüm.


Temizlik

Daha önce de kaldırdığım ama çalışma aralığını genişletebilmek için Ubuntu'nun kurduğu bazı paketleri kaldırmaya karar verdim. Bunlar arasında Orca erişilebilirlik programı gereksiz ekran kartı sürücüler ve bir iki, benim için gereksiz özel fare sürücüleri, palmOs paketleri vardı.

Synaptic'i açtım, yeni arama modunu gerçekten takdir ettim. Aramaya "orca" tuşladım "gnome-orca" çıktı. Kaldır dedim. "braille" (nam-ı diğer kör alfabesi) tuşladım bir iki kurulmuş paket geldi, kaldır dedim. "xorg-video" tuşladım, ekran sürücüleri geldi. vesa, intel, fbdev ve v4l dışındaki paketlerin hepsini kaldır dedim. Bu arada belirteyim bunları yaparken, synaptic sizi tehdit edebilir; "Bak xserver-xorg-video-all paketini (yani hepsini) kaldırıcam haa" diyebilir, korkmayın. Acemiliğimde bir paketi kaldırırken synaptic "ubuntu-desktop'ı da kaldırıcam haa" demişti. Korkup iptal iptal diyip çıkmıştım. Bu tür paketler birden fazla paketi barındıran üst paketlerdir. Bağımlı olduğu paketlerden biri eksilirse kendileri de sistemde kalmazlar. Ne yaptığımızı biliyor ve kaldırdığımız paketleri istemiyorsak üst paketleri de tutmaya gerek yoktur. Tabi istisnalar da var. O konuya geliyorum.

Arama kutucuğuna "palm" tuşladığım zaman gnome-pilot ve bir kaç kütüphanenin (lib'le) başlayanlar kurulu olduğunu gördüm. PalmOS cihazım yok. Hiç işim de olmadı şimdiye kadar. Kaldırayım dedim. Teker teker kaldır diye işaretlerken, kütüphanelerden bazılarının evolution için bağımlılık olduğunu gördüm. Neden bağımlı olduklarını tam anlamasam da evolution'ı kullanıdığım için kaldırma dedim, geçtim. Her zaman kaldır dememek gerekiyor yani.

Ekran Kartı Sürücüsü Seçimi

Neyse efendim kaldırdım programları. Bu işlemleri yaparken hareket ettirdiğim pencelerde ve genel olarak hareketlerde bir yavaşlık sezdim. Daha önceden de başıma geldiği için biliyorum, bu ubuntu'nun ekran kartı için yanlış sürücüyü kullanmasından kaynaklanıyordu. Eskiden kullanılacak ekran kartı sürücüsünün seçilmesine izin verilirdi. Şimdilerde "dur söyleme ben otomatik bulucam" diyor ubuntu ama sonrasında da değiştirilmesin diye menüyü saklıyor. Aslına bakarsanız iyi de iş görüyor. Fakat benim intel mobile 945GM ekran kartım için ikidir gidip i810 sürücüsünü seçiyor. Bu sürücü eski intellerde daha iyi çalışsa da benim bilgisayarda düşük performanslı çalışıyor. intel sürücüsünü kullanmam gerekiyor. Eskiden sürücünün seçilmesine izin verilen program aslında hala Ubuntu'nun içinde. Ama saklı. Programın çalıştırılabilir ismini sık sık unuttuğum için her seferinde menüden açmam gerekiyor. Bunu yapmak için de;

Sistem -> Tercihler -> Ana Menü 'yü açıyoruz.



Diğer Menüsünde bulunan Screens and Graphics Programını seçip görünür hale getiriyoruz. Şimdi yukardan Uygulamar menüsüne girerseniz Diğer'in altında bu programı bulabilirsiniz. Programı açtım.



Graphics Card Menüsünden intel'i seçtim. Burda seçtikten sonra bir iki yere tıklamak gerekiyor. Yani bir iki işlem daha yapar gibi görünüp programı dürtüklemek gerekiyor ki arkadaş seçimimizi hatırlasın. Zaten sorunlu bir program olduğu için ortalıktan kaldırmışlar. Neyse efendim, ekranımızı ve çözünürlüğümüzü de seçip onaylıyoruz. Geçmiş olsun. Aynı şeyi bazen nvidia ekran kartları için de yapmak gerekebiliyor aklınızda olsun.


İşimiz bittikten sonra Sistem -> Tercihler -> Ana Menü 'ye yeniden uğrayıp programı görünmez hale getiriyoruz.

Ses Sorunu

Yukarıda bahsettiğim (ses ile alakasız görünen) işlemleri yaptıktan, (yine, ses ile alakasız görünen) programları kaldırdıktan sonra bilgisayarı açıp kapadım. Açılırken sesi çıkmadı. Bir iki mp3 çalmayı denedim. Hoparlörlerden cızırtı gibi bir ses geldi. Başka şeyler denedim. Sistem -> Tercihler -> Ses 'i açarak ses kaynaklarını değiştirmeye çalıştım, kar etmedi. Daha önce de benzer bir sorun ile karşılaştığımı hatırladım. Fakat nasıl çözdüğümü hatırlamıyordum. Biraz googlingden sonra bir forumda rastladım ki, ana ses ayarları açık olmasına rağmen PCM sesi tamamen kapalı imiş. Ses kontrolünden PCM'in sesini açtım ve sorunumm çözüldü. Çok aptalca bir soruna benziyor ama insanın aklına gelmiyor işte.


LG notebook için

Anladığım kadarı ile LG notebookların (en azından T1 ve S1 serisi için) intel ses kartları standart değil. Ön hoparlörden ses çıkışında sorun olmamasına rağmen, içindeki mikrofon ve kulaklığı düzgün kullanabilmek için bazı ayarlamalar yapmak gerekiyor. Bu ayarları çok uzun süre bulamadım. Sonra allah razı olsun biri bi yere yazmış da öylece çözdüm. Teknik olarak yaptığımız şey snd_hda_intel çekirdek modülüne model=lg parametresini göndermek. Bunun her açılışta gerçekleşmesi için de bir dosyaya yazmamız gerekiyor. Ubuntu içinde çekirdek modüller modprobe ile yükleniyor. Bu yüzden; /etc/modprobe.d/options dosyası içerisine gerekli satırları eklememiz gerekiyor. Bunun için Uçbirimden şu komutları veriyoruz.

$ echo "# kulaklıkları ayarlıyoruz"| sudo tee -a /etc/modprobe.d/options
$ echo "options snd_hda_intel model=lg"| sudo tee -a /etc/modprobe.d/options


ya da Alt+F2'ye
gksudo gedit /etc/modprobe.d/options


komutunu verip aşağıdaki satırları dosyanın sonuna ekleyebiliriz:

# kulaklıkları ayarlıyoruz
options snd_hda_intel model=lg

Bu arada bakmadan geçmeyin efendim: http://boycottnovell.com/2008/11/08/lg-ms-memorandum-of-understanding/

Bugünlük bu kadar. Esenlikler dilerim efendim.

---
intrepid, hardy'ye göre biraz yavaş mı ne? kullandıkça görücez bakalım.

4 Eylül 2008 Perşembe

OpenVPN Kurulumu

VPN nedir?

İnternet üzerinden her hangi bir yere bağlandığımızda (web sayfası, dosya alış-verişi, sohbet vb.) aradaki veri akışı paketler halinde olur. Bu paketler ağ şeklinde düzenlenmiş İnternet alt yapısı üzerinde bir çok nokta üzerinden atlayarak gideceği yere varır. Bu noktaların her birinde paket içeriği görüntülenebilir ve hatta içeriği değiştirilebilir.

Bankacılık gibi parola girilmesi gereken 'hassas' sayfalarda bilgi güvenliğinin sağlanması amacı ile SSL (Secure Socket Layer - Güvenli Bağlantı Katmanı) adı verilen bir sistem kullanılır. Web tarayıcının adres çubuğunda kilit resminin göründüğü sayfalarda bu sistem uygulanıyor ve bilgi güvenliğiniz sağlanıyordur. SSL sistemi gidip gelen verilerin sadece gönderenin veya alanın açabileceği şekilde şifrelenmesini ve böylece ara noktalarda verinin erişilememesi ilkesine dayalı çalışır.

Yerel ağ birbirine yakın mesafedeki bilgisayarlar için kullanılan bir kavramdır. Daha doğru bir tanımla cihazlar arasında verilerin geçtiği bütün noktaların tüm erişim haklarının tek bir kişi/kurum tarafından yönetildiği ağlara yerel ağ diyebiliriz. Yani aynı yerel ağda bulunan iki cihaz arasında yapılan bilgi alış verişi (ağda bir sorun olmadığı sürece) yabancı kişiler tarafından görülemez. Burada şu açıklamayı yapmam gerekiyor: Aynı yerel ağda bulunan cihazlar İnternet üzerinden erişilebilecek sunucular üzerinden bağlantı kurabilirler. Örneğin bir çok sohbet programı bu mantık ile çalışır. Bu durumda bilgi ağ dışına çıktığı için görülebilir olmaktadır.

VPN kavramı Virtual Private Network yani Sanal Özel Ağ, kısaca İnternet üzerinden istediğiniz yerel ağa, şifreli ve güvenli olarak bağlanabilme kavramının adıdır. Yani VPN kullanıldığında İnternet'e bağlı her hangi bir noktadan, ayarları daha önce yapılmış olan, her hangi bir yerel ağa güvenli bir biçimde bağlanılabilir. Böylece veri güvenliği kaygıları yaşamadan yerel ağın kaynaklarına (Ağ yazıcısı, kurum içi web/dosya sunucusu, VoIP telefon sistemi v.b.) İnternet üzerinde her hangi bir yerden erişilebilir.

VPN ile bir noktaya şifreli olarak bağlandıktan sonra bütün İnternet bağlantılarınızı bağlandığınız cihaz üzerinden yapabilirsiniz. Özellikle açık kablosuz bağlantı noktalarında güvenliğinizin sağlanması için bu yöntemi seçebilirsiniz. Bu yöntemi kullandığınızda sizin bilgisayarınız ile bağlandığınız cihaz arasında bir tünel oluşturulacak ve İnternet'e sanki bu tünelin ucundan ulaşıyormuşsunuz gibi olacaktır. Yani bağlandığınız noktaya kadar bütün veriler şifreli gidecek, eğer bağlanılan sunucu, açılan sayfa şifreleme istemiyorsa, VPN ile bağlandığınız noktadan sonra şifresiz olacaktır.

VPN kurmak için kullanılan yöntemlerden sık kullanılan ikisi:

• IPSec (Internet Protokol Güvenliği)

• SSL/TLS

İkisi arasındaki temel fark şifrelemenin gerçekleştirildiği taşıma seviyesidir. Daha detaylı bilgi için [2] 'ye bakabilirsiniz. Şu anda söyleyebileceğim nadir de olsa IPSec paketlerinin bazı yönlendiriciler üzerinden geçerken sorun çıkarabildiğidir.

VPN teknolojileri neredeyse bütün işletim sistemleri için kullanılabilir durumdadır. Ubuntu için de bir çok alternatif vardır. Bu alternatiflerden biri olan openVPN'i biraz inceleyelim. openVPN Ubuntu'nun yanında neredeyse bütün işletim sistemlerinde çalışmaktadır.


Kurulum

openVPN Ubuntu'nun universe (katkı) depolarında bulunmaktadır. Bu depoyu kullanıyorsak uçbirimden;

$ apt-get install openvpn


komutunu vererek ya da apt://openvpn bağlantısına tıklayarak openvpn'i kurabiliriz.


openVPN Nasıl Çalışır?

Çok fazla kuramsal bilgiye girmeden kısaca açıklamaya çalışayım: openVPN'i kurduğunuz ve çalıştırdığınız zaman sisteminize tun0 adında bir ağ ara birimi daha eklendiğini görürsünüz. Bu sanal bir ağ ara birimidir. Bu ara birim üzerinden gönderilen paketler şifrelenerek kullanımda olan gerçek ağ ara birimlerine aktarılırlar.

OpenVPN iki farklı veri katmanında çalışır: Katman 2 ve katman 3. Biraz ileri düzeyde bilgi gerektiren bu kavramları kısaca açıklamaya çalışayım. Katman 2 bir birine 1. dereceden (anahtar ya da hub kullanarak) bağlı bilgisayarların bağlanma şeklidir. IP adresleri olmasına karşın iletişim cihazlarının MAC yani fiziksel adresleri kullanılarak yapılır. Katman 3 ise (bu uygulama özelinde) IP adreslerinin birbirine yönlendirilmesi ile kurulan bir iletişim biçimidir. Örneğin yönlendiriciler birbirleri ile bu katmanda haberleşirler. openVPN paketleri 2. ya da 3. katmandayken alıp şifreleyebilir. Ne yaptığınızı bilmiyorsanız 3. katmanı kullanmanız tavsiye edilir.

openVPN kurulumu sunucu - istemci ve noktadan noktaya (p2p) olmak üzere iki şekilde yapılabilir. noktadan noktaya yalnızca iki cihaz arasında güvenli bağlantı kurulmak isteniyorsa tercih edilebilir. TLS sertifikaları oluşturulmadan, yalnızca bir parola ayarlanıp, bağlantının iki ucuna da girilerek bağlantı kurulabilir. Sertifika kullanımından daha güvensizdir. Sunucu - istemci modeli ise adından da anlaşılabileceği üzere bir sunucu ve birden fazla istemciden oluşabilir. Böylece ikiden fazla cihazın birbirine güvenli yoldan bağlanabilmesi sağlanır. İstemci olan bütün cihazlar sunucuya bağlanırlar ve eğer izin verilirse aralarındaki iletişim sunucu üzerinden yapılır. Her istemci ve sunucu arasında bağlantı yapılırken sertifika kontrolü yapılır.


openVPN ayarları

openVPN ayarları bir dosyaya düz metin halinde kaydedilir ve program çalıştırılırken ayarları bu dosyadan alması söylenir. MS Windows üzerinde ayarlar .ovpn soyadlı dosyalara kaydedilir.

Parola Korumalı

İlk olarak daha kolay olan noktadan noktaya - p2p tünel oluşturmak için gerekli kısa ayarlara bakalım.

Öncelikle iki cihazın birbirini tanımasını sağlayacak parolayı (anahtarı) üretmemiz gerekiyor. Bunun için:

$ openvpn --genkey --secret parola.key

komutunu veriyoruz. Bağlantı için gerekli olan parola parola.key dosyası içerisinde oluşturuldu. parola.key dosyasını diğer bilgisayara güvenli bir şekilde ulaştırmamız gerekiyor. Eğer bu dosya başka birinin eline geçerse güvenli ağımıza dahil olabilecektir. Şimdi birbirine bağlanacak cihazlardan birini sunucu, diğerini ise istemci olarak atamamız gerekiyor. Aşağıdaki ayarları birer metin dosyasına yazıp, ilgili cihazlara ait parola.key dosyası ile aynı dizin içerisine koymamız gerekiyor.

Sunucu olacak cihaz için ayar dosyası (sunucu.conf):

dev tun

ifconfig 10.8.0.1 10.8.0.2

secret parola.key


istemci olacak cihaz için ayar dosyası (istemci.conf):


remote sunucu.adresi

dev tun

ifconfig 10.8.0.2 10.8.0.1

secret parola.key


sunucu.adresi 'ni sunucunun IP veya alan adı adresi ile değiştirmeniz gerekir. İstemci, sunucuya UDP 1194 portundan erişmeye çalışacaktır. Eğer sunucu bir NAT, firewall ya da ADSL modem arkasındaysa bu portun sunucuya yönlendirilmesi gerekmektedir. Her bir ayar dosyasındaki ifconfig satırlarının ilki cihazın ip adresi, ikincisi de karşıdaki cihazın ip adresi olarak atanacaktır. Sunucu üzerinde

$ openvpn sunucu.conf


komutunu, daha sonra istemci üzerinde

$ openvpn istemci.conf


komutunu verdiğiniz zaman iki cihazın birbirine bağlanması gerekir. İstemci üzerinden

$ ping 10.8.0.1


komutunu vererek bağlantıyı test edebilirsiniz. (Eğer ping isteklerine yanıt gelirse, bağlantı çalışıyor demektir.)

Daha fazla bilgi için: http://openvpn.net/index.php/documentation/miscellaneous/static-key-mini-howto.html adresine bakmanızda fayda var.

Sertifikalı Bağlantı

Birden fazla bilgisayarın birbirine bağlanabilmesini sağlamak ve güvenliği artırmak için sertifikalı bağlantıların seçilmesi daha uygun olacaktır.

Sertifikalı bağlantılar çalışma biçimleri özetle şöyle açıklanabilir: Her bir cihazın sertifikası tek bir sertifika otoritesi (certificate authority - CA) tarafından imzalanır. Bağlantı kuracak taraflar birbirlerine sertifikalarını gönderirler. Sertifikayı alan taraf sertifika otoritesine bakarak sertifikanın gerçek olup olmadığını anlar. Eğer sertifika gerçekse, bundan sonra gönderilen veriler bu sertifika (kamu anahtarı) kullanılarak şifrelenir. Ve şifrelenmiş bu veriyi, yalnızca sertifika sahibi yani özel anahtarı bulunduran kişi açabilir.

Sertifika otoritesi olan kuruluşlar vardır. Özellikle e-ticaret, bankacılık gibi uygulamalarda güvenliğin arttırılması için sertifikalar bu tür kuruluşlara onaylatılmalıdır. Fakat bizim kuracağımız sistem kontrolümüz altında olacağı için sertifika otoritesinin de biz olmamızda bir sorun yoktur.

Yapacağımız işlemler:

• Sertifikalar için parametreleri belirlemek
• Sertifika Otoritesi (CA) dosyasını oluşturmak.
• Sunucu için sertifika oluşturma.
• İstemci için sertifika oluşturma.
• Ayar dosyalarının düzenlenmesi.

openVPN içerisinde sertifikaların daha kolay oluşturulabilmesi için hazırlanmış bazı kodlar vardır. Bu kodlar Ubuntu içinde /usr/share/doc/openvpn/examples/easy-rsa/ dizininde bulunurlar. 2.0 sürümünü aşağıdaki komut ile kendi dizininize kopyalayıp gerekli anahtarları oluşturmaya başlayabilirsiniz.

(not: Dosyaların bütünlüğünün korunabilmesi açısından bundan sonraki işlemlerin sunucuda gerçeklenmesi önerilir. Fakat şart değildir.)

$ cp /usr/share/doc/openvpn/examples/easy-rsa/2.0 ~/easy-rsa
$ cd ~/easy-rsa


(not: bu noktadan sonra yapacaklarımızı dizinin içindeki README dosyasından da takip edebilirsiniz)

Dosyalar kopyalandıktan sonra easy-rsa dizinine giriyoruz. vars dosyasını bir metin düzenleyici ile açarak gerekli değişiklikleri yapıyoruz. Bir çok ayarı değiştirmeniz gerekmez. Dosyayı gözden geçirin, eğer özel bir durumunuz yoksa yalnızca dosyanın sonundaki ön tanımlı değerleri değiştirmeniz yeterli olacaktır. Bu değerler her bir sertifikanın içine gömülecek verilerin daha hızlı girilebilmesine yardımcı olurlar. Her bir sertifika için farklı bilgiler girebilirsiniz. Değişiklikleri yaptıktan sonra kaydedin ve çıkın.

$ . vars
$ ./clean-all


komutlarını vererek, değişkenleri işler hale getiriyoruz ve anahtar dizinimizi oluşturuyoruz. Anahtar dizini, eğer vars dosyasını değiştirmediyseniz, ~/easy-rsa/keys dizini olacaktır. Bundan sonra üreteceğimiz bütün dosyaları (anahtarlar ve sertifikalar) bu dizinde bulacağız. Şunu aklımızda tutmakta fayda var: Bu dizin içinde oluşturulacak .key soyadlı dosyalar gizli ve hususi dosyalardır, özel anahtarları ihtiva ederler. .crt soyadlı dosyalar ise dağıtılabilirler.

Sırası ile aşağıdaki komutları veriyoruz.

$ ./build-dh
$ ./pkitool --initca
$ ./pkitool --server iyiSunucu
$ ./pkitool istemci1


Verdiğimiz komutları açıklayayım:

  1. Sertifikaları ve anahtarları oluşturmadan önce karşılıklı şifrelemenin gerçekleşebilmesi için bazı parametrelerin belirlenmesi gerekmektedir. Bu değişim parametreleri Diffie Hellman adı verilen teknik ile sağlanmaktadır.
  2. CA sertifikasını ve anahtarını oluşturur.
  3. Sunucu için gerekli sertifika/anahtar çiftini oluşturur. Sunucumuzun adı bundan sonra iyiSunucu olarak anılır.
  4. istemci1 istemcisi için gerekli sertifika/anahtar çiftini oluşturur.

Böylece, CA, sunucu ve istemci için sertifika/anahtarı oluşturmuş olduk. Bundan sonra her hangi bir istemci için sertifika/anahtar üretmek için:

$ . vars
$ ./pkitool istemciAdı


komutlarını vermek yeterli olacaktır. Dikkat edilmesi gereken oluşturma işlemi sırasında keys dizini altında ca.key ve ca.crt dosyalarının bulunmasıdır. Bütünlüğü bozmamak ve dosyaların taşınarak güvenliklerinin tehlikeye atılmaması için bütün oluşturma işlemlerinin tek bir bilgisayar üzerinde yapılması tavsiye edilir.


Ayar Dosyaları

Sertifikalar oluşturulduktan sonra bu sertifika ve anahtarları kullanacak ayar dosyalarının da yaratılması gerekmektedir. Örnek ayar dosyalarının birer kopyasını /usr/share/doc/openvpn/examples/sample-config-files/ dizininde bulabilirsiniz. client.conf ve server.conf.gz dosyalarını uygun bir dizine kopyalayıp, gz'yi açtıktan sonra server.conf dosyasını sunucu.conf ve client.conf dosyasını istemci1.conf olarak kopyalayalım ve sunucu.conf dosyasını ayarlamakla işe başlayalım.

$ mkdir ~/openvpn
$ cd ~/openvpn
$ cp /usr/share/doc/openvpn/examples/sample-config-files/{client.conf,server.conf.gz} .
$ gunzip server.conf.gz
$ cp {server,sunucu}.conf
$ cp {client,istemci1}.conf


Aşağıda sunucu.conf dosyası içerisinde mutlaka bulunması gereken satırları yazıyorum. Bunun dışındaki satırlar için dosya içinde bulunan yorumlara ve açıklamalara başvurabilirsiniz.

sunucu.conf:

port 1194
proto udp

dev tun

ca ca.crt
cert iyiSunucu.crt
key iyiSunucu.key

dh dh1024.pem

server 10.8.0.0 255.255.255.0

openVPN'e şöyle dedik:

  • UDP protokolünün 1194 nolu portundan gelen bağlantıları kabul et.
  • Katman 3 bir tünel oluştur (dev tun).
  • CA sertifikası ca.crt, sunucu sertifikan iyiSunucu.crt ve sunucu anahtarın iyiSunucu.key dosyasındadır.
  • Diffie-Hellman için dh1024.pem dosyasını kullan.
  • Ağdaki IP adreslerini 10.8.0.0 - 10.8.0.254 arasında dağıt kendine de 10.8.0.1 adresini al.

Ek olarak şu ayarları yapabilirsiniz:

Sunucuya bağlanan bilgisayarların IP adreslerini korunması ve her seferinde aynı kalması için aşağıdaki komutu verebilirsiniz.

ifconfig-pool-persist ipp.txt

Bağlanan istemcilerin birbirini görebilmesi için:

client-to-client

bağlantılarda sıkıştırma kullanılması için:

comp-lzo

Sürekli kendini terkarlayan mesajların susturulması için:

mute 20

Ayar dosyası ile çalıştırmak için aşağıdaki bölüme bakabilirsiniz. Şimdi istemci cihazın da ayar dosyasını yapalım.

istemci.conf:

client

dev tun

proto udp

remote sunucu.adresi 1194

ca ca.crt
cert istemci1.crt
key istemci1.key


yani şöyle dedik;

  • sen istemcisin. Bağlanmaya çalış ve ayarların bir kısmını bağlandıktan sonra al.
  • sunucu.adresi adresindeki sunucunun 1194 numaralı portuna UDP protokolü ile bağlan.
  • Katman 3 bir tünel oluştur (dev tun).
  • CA sertifikası ca.crt, sertifikan istemci1.crt ve anahtarın istemci1.key dosyasındadır.


ek olarak;

eğer sunucuda sıkıştırma açıldı ise;

comp-lzo

Sürekli kendini terkarlayan mesajların susturulması için:

mute 20

komutları kullanılabilir.


Programın Çalıştırılması


Ubuntu'nun paket deposundan yüklediğinizde program daemon olarak çalışmaya başlar. Ve kendini her açılışta çalıştırmak üzere ayarlar. Otomatik olarak başlarken okuması gereken ayar dosyalarını /etc/openvpn/ dizini altına koyabilirsiniz. Böylece her açılışta doğru ayarlar ile başlayacaktır. Şu anda cihazı açıp kapatma gibi bir lüksümüz olmadığı için öncelikle deamon'ı sonlandıralım.

$ sudo /etc/init.d/openvpn stop


Şimdi deneme amaçlı başlatacağımız ve belki çıkacak sorunları çözmemiz gerekeceği için programı;

$ sudo openvpn ayarDosyasi.conf


komutunu vererek başlatalım. Böylece programın üreteceği çıktılar direk olarak ekrana yazılacak, böylece log dosyalarını takip etmemiz gerekmeyecektir. Öncelikle sunucuyu etkin hale getirmemiz gerekiyor.

$ sudo openvpn sunucu.conf


komutunu verdiğimizde sunucu ayarlamalarını yapacak, gerekli dosyaları okuyacak ve UDP 1194 potunu dinlemeye başlayacaktır. Kalabalık çıktıları okumaya çalışın. Eğer en sonda

Initialization Sequence Completed


yazısını görürseniz sorun yok demektir. Eğer bu satırı göremediyseniz, dosyalarınızın yerlerini ve ayar dosyalarınızı tekrar kontrol edin. Kalabalık yazılar arasında sorunun nedeni yazacaktır.

Şimdi de istemci tarafına geçip buradaki dosyayı çalıştıralım:

$ sudo openvpn istemci1.conf


Yine kalabalık olan çıktılar arasında aşağıdaki satırları görürseniz işlem tamamlanmış demektir.

Peer Connection Initiated with sunucu.adresi:1194
...
Initialization Sequence Completed


Bu sırada sunucu tarafındaki ekranı da takip ederseniz bağlantı detaylarının ekrana yazıldığını görebilirsiniz. İstemci tarafında yeni bir uçbirim açıp;

$ ifconfig


komutunu verirseniz tun0 arabirimi için atanmış bir inet adresi görmeniz gerekir. Yukarıdaki ayarları aynen uyguladı iseniz bu adres büyük olasılıkla 10.8.0.6 olacaktır. İstemciden sunucu'ya yani 10.8.0.5 adresine (*) ping atarak;

$ ping 10.8.0.5


bağlantıyı test edebilirsiniz. Aklınızda bulunsun, testin çalışabilmesi için sunucunun ping isteklerine cevap vermesi gereklidir.

(*) openVPN Ubuntu üzerinde çalışırken adresleri teker teker dağıtmamakta her bir istemci için bir alt-ağ oluşturabilmektedir. Bu yüzden bağlanan her bir istemcinin adresinin 1 eksiği sunucunun adresi olacaktır. Detaylar için yönlendirme tablosuna (route komutu ile) bakabilirsiniz.

Son ayarlar ve toparlama

Eğer aradaki bağlantıyı sorunsuz olarak kurabildiyseniz, çalıştığı ekranlarda Ctrl - C ile openVPN uygulamalarını kapatabilirsiniz. İsterseniz her bağlanma için komutları yukarıda tarif edilen şekilde verebilirsiniz. Fakat sunucu için bu pek uygun olmayacaktır. Sunucu tarafında bulunan sunucu.conf dosyasını /etc/openvpn/ dizininin altına kopyalayalım. ca.crt, sunucu.key, sunucu.crt ve dh1024.pem dosyalarını da /root/openvpn dizinine kopyalayalım. İlgili dizin için de görünürlüğü kısıtlayalım. Yeri değişen dosyalar için conf dosyamızı ayarlayalım. openVPN'in yetkilerini düşürelim. Böylece güvenliğimizi artıralım. Sonra da sunucumuzu yeniden başlatalım.

Sunucu üzerinde;

sunucu.conf dosyasının son hali:

port 1194
proto udp

dev tun

ca /root/openvpn/ca.crt
cert /root/openvpn/iyiSunucu.crt
key /root/openvpn/iyiSunucu.key

dh /root/openvpn/dh1024.pem

server 10.8.0.0 255.255.255.0

ifconfig-pool-persist ipp.txt

comp-lzo

user nobody
group nogroup

persist-key
persist-tun


$ sudo cp sunucu.conf /etc/openvpn/
$ sudo mkdir /root/openvpn
$ sudo chmod 600 /root/openvpn
$ sudo mv ca.crt iyiSunucu.crt iyiSunucu.key dh1024.pem /root/openvpn
$ sudo /etc/init.d/openvpn restart


Hayırlı olsun.


Notlar

  • Eğer her bir sertifika içine farklı bilgiler gömmek isterseniz pkitool komutlarını --interact parametresi ile çalıştırabilirsiniz.
  • İstemcilerin bütün İnternet trafiklerinin sunucu üzerinden olmasını istiyorsanız, sunucu ayarları içine
    push “redirect-gateway”
    komutunu koymanız gerekir. Bu durumda sunucu üzerinden İnternet'e çıkış ayarlarını da ayrıca yapmanız gerekir.
  • "redirect-gateway" komutu bütün trafiği yönlendirdiği için DHCP adresi alamama gibi sorunlara da yol açabilmektedir.
  • VPN'in IP adresleri ile yerel ağ bağlantılarının adreslerinin çakışmamasına (aynı alt ağda olmamasına) dikkat ediniz.
  • IPv4 ve yönelnedirmeler hakkında biraz bilgi edinmeniz işinizi kolaylaştıracaktır.


kaynaklar:
[1] http://www.olympos.org/howto-nasil/openvpn/openvpn-ile-vpn-uygulamalari-20220.html
[2] http://penguence.linux.org.tr/?~p=dergi&action=show&which=77
[3] http://openvpn.net/index.php/documentation/howto.html

12 Ağustos 2008 Salı

GNU/Linux Kilitlenince - Son Çare

Zaman zaman çalışan programlardan dolayı GNU/Linux kilitlenebiliyor. Eğer herşeyi denediğiniz halde bilgisayarınızı geri alamadıysanız bilgisayarı kapatmaktan başka çare kalmıyor.

MS-DOS® işletim sistemi ortadan kalktığından beri bilgisayarı çat diye kapatmak önerilmiyor. Özellikle GNU/Linux'un dosya sistemi yapısından dolayı bilgisayarın gücünü birden bire kesmek sıkıntı yaratabiliyor. Öyle ki kaydettiğinizi düşündüğünüz dosyaları bile geri döndüğünüzde bulamayabiliyorsunuz. Ext2 dosya sisteminde çok daha vahim sonuçlanan güç kesintisi Ext3 ve ReiserFS dosya sistemi kullanan yeni dağıtımlarda daha az sıkıntı yaratıyor.

Gücü birden kesilen, doğru şekilde kapatılmamış yeni GNU/Linux dağıtımlarında dosyalarda sorun çıkma olasılığı çok daha az olsa da bilgisayarın kapatma düğmesine basılı tutarak kapatmak insanın içini acıtıyor. GNU/Linuxlar'da son çare olarak kullanılan bir yöntem var. Bu yöntem ile veri kaybınızı en aza indirebilir ve bilgisayarı daha az zarar verdiğinizi düşünerek kendinizi avutabilirsiniz. Bu metodun adı: Raising Skinny Elephant Is Utterly Boring. Metodumuz bu cümleyi oluşturan kelimelerin ilk harflerini akılda tutmamız ile çalışıyor. (Güzel bir Türkçe açılım bulamadım, önerilere açığım.)

GNU/Linux bizden gelen tepkliere karşılık vermediği ve yapacak başka bir şey kalmadığı anda aşğıdaki tuşlara sırayla basıyoruz:

  1. Alt + SysRq + R
  2. Alt + SysRq + S
  3. Alt + SysRq + E
  4. Alt + SysRq + I
  5. Alt + SysRq + U
  6. Alt + SysRq + B
Teknik Açıklama:
  • + işareti belirtilen tuşlara aynı anda basılacağı anlamına geliyor.
  • SysRq tuşu Print Screen ile aynı tuş. Genelde tuş takımının sağ üst tarafında yer alır.
  • Tuşların büyük, küçük harf olması önemli değildir. Fakat "I" tuşu İngilizce klavyede bulunan I/i tuşu olduğuna dikkat edin.
Peki bu tuşlar ne iş yapıyor?

R : Tuş takımını temel moda alıyor. Böylece sonraki girişlerin doğru algılanmasını sağlıyor. (Raw Mode)
S : Bellekteki bilgiler ile diskteki bilgileri senkronize ediyor.
E : Tüm işlemlere sonlanma çağrısı yapıyor.
I : Tüm işelmeri öldürüyor.
U : Tüm dosya sistemlerini salt-okunur olarak yeniden bağlıyor.
B : Bilgisayarı yeniden başlatıyor.

Anlayacağınız üzere ilk tuş bileşimini uyguladıktan sonra geriye dönüş yok. Bilgisayarı yeniden başlatana kadar tüm tuşları sırası ile uygulamanız gerekiyor.

Bilgisayarınız yeniden başladığında eğer diskleri gözden geçirmem gerekiyor derse, izin verin. Bu işlemi iptal etmeyin.

Son not: Bu tuş bileşimlerinin uygulanabilmesi için Linux Kernel'ında açık olması gerekiyor. Bir çok Ubuntu sürümü için açık olan bu özelliğin sizin bilgisayardaki durumunu öğrenmek için:
$ ls /proc/sys/kernel/sysrq

komutunu verebilirsiniz. Eğer dosya oradaysa bu özellik sizin bilgisayarınızda açık demektir.

Kaynak: http://www.brunolinux.com/01-First_Things_To_Know/Skinny_Elephants.html


3 Ağustos 2008 Pazar

Tuşlar Takım Olarak Çalışır - Tuşların Değişimi

Klavye Güzeldir

Bilgisayarda işlem yaparken işlemleri tuş takımını yani klavyeyi kullanarak yaptıkça işlemleri daha hızlı yapabileceğinizi keşfedersiz. Özellikle yazım temelli şeyler ile uğraşıyorsanız elinizi sürekli fareye götürüp, bir iki yere tıklayıp tekrar tuş takımına dönmek ciddi bir zaman kaybıdır. GNU/Linux'ta da bir çok işlem için tuş takımı kısa yolları bulunmaktadır. Özellikle uçbirimi kullanırken öne çıkan bu kısa yollardan X Windows ortamında da bol bol bulunmaktadır. Örneğin;

Ctrl + Alt + D : Bütün pencereleri küçültür.
Alt + F1 : Uygulamalar menüsünü açar.
Alt + F2 : Çalıştır kutusunu ekrana getirir.
Alt + F7 : Pencereyi taşıyabilmenizi sağlar. (*)
Ctrl + PageUp : Sekme (tab) kullanan programlarda bir önceki sekmeye geçer.
Ctrl + PageDown : Sekme (tab) kullanan programlarda bir sonraki sekmeye geçer.
Ctrl + s : Bir çok programda açık bulunan belgeyi kaydeder.
Ctrl + Yön Tuşları: Metin içerisinde bir sözcük ya da bir paragraf olarak hareket edebilmenizi sağlar.

(*) Gnome + Compiz ayarı gerektirebilir.

Tuşların Yeri

Klavye üzerindeki bazı tuşların yerini beğenmeyebilirsiniz. Örneğin Unix, yani GNU/Linux'un atası, tasarlanırken şimdikinden daha farklı bir tuş düzeneği yaygındı. Kısa yolların buna göre tasarlandığı klavyede şimdi Caps Lock tuşunun olduğu yerde zamanında Control tuşu vardı. Bu yüzden özellikle uçbirim uygulamalarının çoğunda (o zamanlar) erişimi kolay olan bu tuş işlev tuşu olarak çok sık kullanılmış.

Eğer Caps Lock tuşunu Control tuşundan daha az kullanan çoğunluk içerisindeyseniz, Control tuşuna eski güzel yerini iade edebilirsiniz. Her şeyiyle özelleştirilebilir olan GNU/Linux'umuz klavyedeki bütün tuşların yeniden düzenlenmesine izin veriyor.

Tuşların yerlerini değiştirmek, daha doğru bir ifade ile tuşların görevlerini değiştirmek için xmodmap programını kullanacağız. Bu program yalnızca X ortamında tuşların yerini değiştiriyor. X ortamı dışında çok fazla kullanım olmadığı için şimdilik yalnızca xmodmap'ten bahsedeceğim.

xmodmap programı temel olarak şöyle kullanılıyor:
  • Tuşun ismine yeni bir görev atanabiliyor ör:
    keysym Caps_Lock = Control
  • Tuşun koduna yeni bir görev atabiliyor ör:
    keycode 37 = slash
  • Tuşların değiştiriciler ile nasıl kullanılacağı bildirilebiliyor ör:
    keycode 37 = 7 slash
Son örnekte Control tuşuna tek başına bastığımızda 7 yazmasını Shift ile bastığımızda bölü yani / karakterini yazmasını söylemiş oluyoruz.

Peki tuşların kodunu ya da ismini nerden öğreneceğiz? Kolayı var. Bir Uçbirim (Uygulamalar -> Donatılar -> Uçbirim) açarak
$ xev
yazıyoruz ve xev programını çalıştırıyoruz. Bu programa ekrana içinde siyah çerçeveli kare olan beyaz bir pencere getirecek. Programı çalıştırdığımız Uçbirim'de de sürekli yazılar akmaya başlayacak. Bu program kullanıcının tuş takımı ve fare ile yaptığı hareketlerin X Windows sistemi tarafından nasıl algılandığını görmeye yarar. Fare kutunun içindeyse fare hareketlerini de takip edeceğinden çok fazla bilgi ortaya çıkacaktır, bu yüzden şimdilik fareyi kutudan uzaklaştırın.

xev'i açtıktan sonra örneğin soldaki Windows logolu tuşa (Super Tuşu) basarsanız, aşağıdakine benzer bir çıktı alırsınız:
KeyPress event, serial 31, synthetic NO, window 0x4200001,
root 0x59, subw 0x0, time 3380334, (-283,270), root:(957,434),
state 0x0, keycode 115 (keysym 0xffeb, Super_L), same_screen YES,
XLookupString gives 0 bytes:
XmbLookupString gives 0 bytes:
XFilterEvent returns: False

Ortadaki satır bizim için önemli olan satır. Gördüğünüz gibi tuşun kodu 115 adı ise Super_L imiş. Değişiklik yapmak istediğiniz tuşları deneyerek kodlarını ve isimlerini bi kenara not edin.

Control'ün İade-i İtibarı

Şimdi gelelim uygulamaya. Yukarıda bahsettiğim üzere amacım Control tuşunun itibarını ve yerini ona geri vermek. Bunu yapmak için aşağıdaki komutları uygulamam gerekiyor (nasıl uygulanacağına geleceğim):
remove Lock = Caps_Lock
remove Control = Control_L
keycode 37 = Caps_Lock
keysym Caps_Lock = Control_L
add Lock = Caps_Lock
add Control = Control_L

Ne yaptık?
  • Control ve Caps_Lock tuşları özel, değiştirici tuşlardır. Bu yüzden bir değişiklik yapmadan önce remove ile bu görevlerini kaldırdık.
  • 37 kod numaralı tuşa (soldaki Control tuşu) artık senin görevin Caps_Lock olmak dedik
  • Caps_Lock isimli tuşa artık senin görevin Control_L (sol kontrol) olmak dedik
  • Caps_Lock görevli tuşu shift kilidi (Lock) ve Control_L görevli tuşu Control değiştirici yaptık.

Komutların uygulanması

Yukarıda gördüğünüz her bir komutu ve hızlıca uygulamanız gereken diğer başka komutları da, uçbirimden
$ xmodmap -e "remove Lock = Caps_Lock"

komutunu vererek uygulatabilirsiniz. Bu durumda her bir komutu teker teker girmeniz gerekir. Bilgisayarı her açtığınızda böyle bir zahmete girmemeniz için bu komutları kayıt altında tutabilirsiniz.

Uygulanmasını istediğiniz komutların hepsini bir dosyaya alt alta yazın. Daha sonra dosyayı kaydedin.
$ xmodmap dosyaAdi

komutunu verdiğinizde dosyaya yazdığınız komutların hepsi işletilecektir. Eğer bu dosyanın adını
.Xmodmap
yapıp başlangıç (ev) dizininize koyarsanız bilgisayar her açıldığında bu dosyayı işletecektir.

Hayırlı olsun. Notlar kısmına bakmayı unutmayın.

Notlar

  • .Xmodmap adlı dosyayı yarattıktan sonra bilgisayarınızı ilk açtığınızda Ubuntu size bu dosyanın içindeki ayarları kullanmak isteyip istemediğinizi soracaktır. Yanıt size kalmış ;)
  • Dosya içinde ! ünlem ile başlayan satırlar yorum satırlarıdır. Ünlem ile başlayıp açıklama yazabilirsiniz.
  • Aynı dosyayı xmodmap ile yeniden çalıştırdığınızda tuşlar eski haline gelecektir. (Yalnızca bu dosyadaki ayarlar için geçerlidir.)
  • Değiştirici tuşlar için sağlıklı çalışmamak ile birlikte tuşlara birden fazla görev atayabilirsiniz. Arasına boşluk koyarak atayacağınız bu görevler sırasıyla normal, shift, mod1, mod2, ..., mod8 tuşları ile birlikte basıldığında kullanılacaktır.
  • Değiştirici (modifier) tuş listesini görmek için konsoldan
    $ xmodmap -pm
    komutunu verebilirsiniz.
  • Geçerli olan tuş takımı atamalarını incelemek için
    $ xmodmap -pk
    komutunu verebilirsiniz.



20 Haziran 2008 Cuma

Dosya Sıkıştırma - tar, gz, bz2, 7z, rar...

Linux'un neredeyse ortaya çıktğı günden beri kullandığı temel sıkıştırma biçimleri tar.gz ve tar.bz2'dir. Bunlar dışında bir çok biçimi de destekler.

MS Windows ortamında WinRAR'ın haklı bir yaygınlığı vardır. Bu yüzden herhangi bir yerde rar biçimli dosyalara rastlamak oldukça olasıdır. Rar, patentli bir dosya sıkıştırma yöntemi olduğundan dolayı Ubuntu ilk kurulduğu hali ile rar dosyalarını desteklemez. rar dosylarını açmak için rar, unrar ya da unrar-free paketlerinden birini, rar oluşturmak için ise rar paketini kurmanız gerekmektedir. Hemen belirtelim ki kullanılabilecek paketlerin hiç biri grafik ara birim sunmamaktadır. Bu paketlerden rar ve unrar WinRar'ın kendisi tarafından sağlanmaktadır, özgür yazılım değildir. Bu yüzden bu paketleri kurabilmek için Multiverse deposu seçili olmalıdır. unrar-free için ise Universe deposunun seçili olması yeterlidir.


Sistem -> Yönetim -> Yazılım Kaynakları 'na tıklayarak bahsedilen depoları seçebilirsiniz.

unrar-free paketi rar'ın 2. sürümünü desteklemekte, 3. sürümünü desteklememektedir. Ben unrar-free kullanıyorum ve rar sıkıştırması yapmıyorum. Şimdiye kadar açamadığım dosya da olmadı. Siz de durumunuza uygun bir paketi seçin ve kurun. Synaptic'i ya da Aptitude'u kullanabileceğiniz gibi uçbirimi (Uygulamalar -> Donatılar -> _Uçbirim) de kullanabilirsiniz. Eğer depoları değiştirdiysek öncelikle uçbirimden;

$ sudo apt-get update

veya
$ sudo aptitude update


diyerek depoları güncelliyoruz. Daha sonra da seçiminize göre;

$ sudo apt-get install unrar-free

veya
$ sudo aptitude install unrar-free


diyerek unrar'ı kuruyoruz. Uygulama kurulduktan sonra rar dosyalarını açmak için yapmamız gereken uçbirimi açarak rar dosyasının olduğu dizine gelmek. Daha sonra;

$ unrar-free dosyaAdi.rar


diyerek dosyayı açabiliriz.

MS Windows ortamında yaygınlaşan bir başka dosya sıkıştırma biçimi ise 7z. Oldukça iyi sıkıştırma oranları sunan bu biçimin de desteği Ubuntu içinde hazır olarak gelmiyor. Ubuntu'nun 7z dosyları ile işlem yapabilmesi için p7zip paketini yüklememiz gerekiyor:
sudo apt-get p7zip


Bu paketi yükledikten sonra 7z dosyalarını çift tıklayarak açabilir ya da sıkştırmak istediğimiz dosyaları seçip, sağ tıklayarak, Arşiv Oluştur seçeneğini seçebilir ve buradan 7z soyadını deçebiliriz.



Linux Sıkıştırma Biçimleri

Yukarıda bahsettiğimiz üzere Linux yerel ve genel olarak iki sıkıştırma biçimi kullanır. Bunlar gzip (gz) ve bzip2 (bz2) dir. Bu sıkıştırma biçimleri birden fazla dosya üzerinde işlem yapmazlar. Yalnızca tek bir dosyayı sıkıştırırlar. Örneğin bir .tiff dosyasını ya da .xcf [1] dosyasını sıkıştırmak için

$ bzip2 dosya.tiff

veya
$ gzip dosya.tiff


komutlarını, açmak için

$ bunzip2 dosya.tiff.bz2

veya
$ gunzip dosya.tiff.gz


komutlarını kullanabilirsiniz.

Birden fazla dosyayı bu şekilde teker teker sıkıştırmak ve saklamak mantıklı olmayacağı için tar adı verilen başka bir sistem kullanılır. tar programı tek başına kullanıldığında yalnızca dosyaları art arda koyarak tek bir tar dosyası (tar ball - tar topu) oluşturur. Bu dosyayı yukarıdaki yöntemleri kullanarak ayrıca sıkıştırabilir ya da tar'ı kullanırken gerekli parametreleri verip tek bir komutla sıkıştırabilirsiniz. tar ile sıkıştırılan dosyayı sıkıştırmak için;

$ tar -cjf  dosyaAdi.tar.bz2 dizin


komutunu, açmak için

$ tar -xjvf  dosyaAdi.tar.bz2


komutunu kullanabilirsiniz.

Açıklama:
  • -c (create): sıkıştırılmış arşiv oluşturur.
  • -j (bzip2): sıkıştırmak için bzip2 yöntemi kullanılır.
  • -f (file): sıkıştırılmış ya da açılmış dosyanın adını belirtir.
  • -v (verbose): açılan her dosyayı ekrana yazar.
  • -z (zip): -j yerine kullanılırsa bzip2 yerine gzip yönetimini kullanarak sıkıştırır.

Bütün bu işlemleri yapmak için Arşiv Yöneticisi'ni de kullanabilirsiniz. Açmak için sıkıştırılmış dosyaya çift tıklamanız ya da sıkıştırılacak dosyaya sağ tıklayıp Arşiv oluştur demeniz yeterlidir.

[1] Resim düzenleyici GIMP'in dosya biçimidir. GIMP bu dosyalar üzerinde sıkıştırılmış .xcf.bz2 biçiminde de işlem yapabilir.


24 Mayıs 2008 Cumartesi

Ubuntu'muzu ayarlayalım - OpenOffice'de Yazım Denetimi

Bildiğiniz üzere OpenOffice.org Ubuntu içinde standart gelen ofis paketidir. Oldukça güzel ve yeterli olmasına rağmen en gerekli şeylerden biri olan Türkçe yazım denetimi ile gelmiyor. Yazım denetimini ayrıca kurmak gerekiyor.

OpenOffice.org'da Türkçe yazım denetimi için Zemberek adlı bir program kullanılıyor. Türkçe'yi anlayarak yazım denetimi yapan Zemberek'in iki farklı sürümü var: Zemberek Sunucusu ve OpenOffice.org eklentisi. Zemberek Sunucusu Pardus ve LapisLinux gibi dağıtımlarda da kullanılıyor ve bütün sistem (anında mesajlaşma programından, kelime işlemciye) çapında yazım denetimi yapabiliyor. Eklenti ise anlaşılacağı üzere OOO'a ekleniyor ve belgelerde yazım denetimi yapıyor.

Ubuntu üzerinde Zemberek'i sunucu olarak çalıştırmak zahmetli bir iş. Üşenmeyip uğraşmak isteyenlerin Talat Uyarer'in bloguna bakmasını tavsiye ederim. Ben bu yazıda yalnızca ooo eklentisi olarak kurmadan bahsedeceğim.

Eklentiyi OpenOffice.org.tr 'den indirebilirsiniz. Ben sitede anlatılan şekilde kurmaya çalıştığımda eklentiyi kuramadım ve "Could not create Java implementation loader" hatasıyla karşılaştım. Bunun nedeni sisteme gerekli java paketlerinin kurulmamasıymış. Zemberek ooo'dan ayrı bir java sistemi üzerinde çalışıyor. Eklentiyi kurmadan önce gerekli paketleri kuralım. Uygulamalar -> Donatılar -> _Uçbirim'e aşağıdaki komutu verelim:

$ sudo apt-get install openjdk-6-jre openoffice.org-java-common


Bağımlılıkları ile birlikte bu iki paketi kurduğunuzda eklentiyi ooo'ya yükleyebilecek hale geliyorsunuz.

Herhangi bir ooo programını açıp, Araçlar -> Eklenti Yöneticisi diyoruz.



Ekle... düğmesine basıp ooo'un Türkiye sitesinden indirdiğimiz Zemberek eklentisini seçiyoruz. Otomatik olarak yükleniyor.

Fakat yapmamız gereken bir şey daha var:

Eklentiyi yükledikten sonra yazım denetimi yapılırken ooo göçebiliyor. Bunu düzeltmek için ooo'yu ve bütün kopyalarını kapatıp, ooo'un bir ayar dosyasını yeniden yaptırmamız gerekiyor. Bunu da yalnızca hali hazırda kullanılan dosyayı silerek yapabiliyoruz. Silmemiz gereken dosya ev dizinimiz altındaki

.openoffice.org2/user/config


dizininin altındaki

javasettings_Linux_x86.xml


adlı dosya. Bu dosyayı uçbirimden ya da gnome içinden silebiliriz. gnome içinden silmek için Yerler -> Başlangıç diyerek ev dizinimize ulaşıyoruz. Dikkat ederseniz .openofficfe.org2 dizininin adı bir . (nokta) ile başlıyor. Yani gizli bir dizin. Gizli dizinleri görmek için Dosya Tarayıcı'da Görünüm -> Gizli Dosyaları Göster diyebilir ya da CTRL + H 'ye basabiliriz. Daha sonra belirtilen dizine gidip belirtilen dosyayı silelim. Silme işlemini Uçbirim'den yapmak için Uygulamalar -> Donatılar -> _Uçbirim diyerek uçbirimi açıp aşağıdaki komutu verebiliriz:

$ rm .openoffice.org2/user/config/javasettings_Linux_x86.xml


Yeniden ooo'u açtığımızda Türkçe imla denetimi yapabiliyor olmamız gerekir. Eğer denetim yapılamıyorsa ooo içinde Araçlar -> Seçenekler 'den Dil Ayarları -> Yazım Yardımı'nı açıp Kullanılabilir dil modülleri arasında Zemberek'in seçili olduğundan ve




Dil Ayarları -> Diller'de Türkçe'nin seçili olduğundan emin oluyoruz.




Güle güle kullanın.

17 Mayıs 2008 Cumartesi

Yerel DNS Belleği

Ön Bilgi

Internette ya da IP tabanlı herhengi bir ağda, ağa bağlı cihazlar birbirlerine IP adresleri üzerinden erişirler. IP adresleri 192.168.23.54 şeklinde 4 tane 8 bitlik (yani 0-255 arası) sayıdan oluşur. Bu sayılar ile adreslere erişmek insanlara göre mantıklı olmadığı için, isimler ile IP adreslerini eşleyen bir sistem kurulmuştur. www.google.com gibi karakter tabanlı adresler, DNS yani Domain Name Server adı verilen sunucular aracılığı ile IP adreslerine çevrilir.

DNS'lerin adresleri ağ yapılandırması otomatik olan ağlarda otomatik olarak sunulur. Internet hizmeti aldığınız servis sağlayıcıların (Telekom, X-Online gibi) neredeyse hepsi size bir DNS sağlar. Bir çok ADSL modem ve ağlardaki yönlendiricilerin bir çoğu bu DNS adreslerini hizmet sağlayıcıdan alarak sizin bilgisayarınıza gönderirler.

Cihazınızdan www.google.com gibi bir adrese erişmeye çalıştığınızda, DNS'e belirtilen isim için bir sorgu gönderilir ve geri dönen IP adresi ile istenen bağlantı kurulur.

Cihazınızdan yaptığınız her sorgulama için DNS'e bağlanılır. Bu da hem vakit kaybına neden olur (bir sorgu ortalama 100ms sürer) hem de ağı işgal eder. Karakter bazlı alan adlarına eşdeğer IP adreslerini kendi bilgisayarınızda da bellekleyebilirsiniz. Böylece daha önceden yapmış olduğunuz alan adı sorguları belirli bir süre bellekte tutulur ve bu süre içerisinde yinelenen sorgularda DNS'e bağlanmanıza gerek kalmaz.

DNS hakkında http://tr.wikipedia.org/wiki/Dns adresinden daha fazla bilgi alabilirsiniz.

Şimdi DNS belleklemesini Ubuntu bilgisayarınızda nasıl yapacağınıza bakalım.

Paketimizi Kuralım

Ubuntu'nun Universe kaynakları arasında dnsmasq adlı bir paket bulunmaktadır. Bu paket ile ubuntu cihazımıza DNS önbellekleyici, DHCP ve TFTP sunucu kurabiliriz. Şu anda burada yalnızca DNS kısmından bahsedeceğim. Universe depoların açık olduğundan emin olduktan sonra;

$ sudo apt-get dnsmasq 


komutunu kullanarak paketi yükleyebiliriz. Çıkan mesajlardan da gördüğünüz gibi DNS ve DHCP sunucunuz kurulmuş ve kullanıma hazır biçimde çalışmaktadır.

dnsmasq'ı Ayarlayalım

Şu anda kullanıma hazır olmasına rağmen bir kaç ufak ayarlama yaparak dnsmasq'ı daha iyi hale getirebiliriz.

ubuntu içinde Alt+F2 tuşlarına basarak komut çalıştırma penceresini açın ve

$ gksudo gedit /etc/resolv.conf


komutunu verin. Dosyayı değiştirmek için yönetici (root) izinleri gerektiği için gksudo ile çalıştırmamız gerekli. Ne yaptığınızı biliyorsanız ayar dosyalarınu değiştirmek için istediğiniz metin düzenleyiciyi (vim, nano vb.) kullanabilirsiniz.

Açıklama: Dosya içinde # (diyez) ile başlayan satırlar yorum satırlarıdır. Dosyayı hazırlayanlar ve/veya programı yazanlar yapılacak değişiklikler konusunda bizi bilgilendirmek için açıklmaları bu şekilde yazarlar. Aynı zamanda bazı ayarlar da yorum haline getirilerek etkisizleştirilir.

Şimdi değişikliklerimizi yaparak dosyayı aşağıdakine benzer hale getirelim. Şunu belirtmem gerekir ki aşağıya dosyanın bütününü yazmıyorum. Yalnızca yapmanızı tavsiye ettiğim değişiklikleri anlayabileceğiniz kadarını yazıyorum. Zaten anlarsınız ;-)

# Never forward plain names (without a dot or domain part)
domain-needed
# Never forward addresses in the non-routed address spaces.
bogus-priv


Böylece gereksiz sorgulamaları önlemiş olduk.

# Change this line if you want dns to get its upstream servers from# somewhere other that /etc/resolv.conf
resolv-file=/etc/resolv-dnsmasq.conf


Bu ayarı değiştirmediğiniz takdirde önbellekleme hizmet sağlayıcınızın belirttiği ya da ağınızdaki DNS'in üzerinden yapılacaktır. Eğer ağınızda çalışan özel DNS'ler yoksa (örneğin şirketlerde olabilir) bu ayarı değiştirmenizi ve DNS olarak openDNS'i kullanmanızı öneririm. Böylece hem güvenilir bir DNS üzerinden sorgulama yaparsınız hem de Türkiye'deki DNS'lerin uymak zoruda oldukları kısıtlamalardan kurtulursunuz.

Bu noktada iki açıklama yapmam gerekiyor:

  • Güvenilir DNS demek yazdığınız adresin doğru IP'ye gideceğinden emin olduğunuz adres demektir. Örneğin otomatik olarak DNS ayarı yapılan ağlarda kötü niyetli kişiler banka web siteleri gibi sayfaların alan adlarını kendi bilgisayarlarına yönlendirebilir ve gerçek web sitesine benzer bir arayüz ile bilgilerinizi çalabilirler. Özellikle notebook ve benzeri dolaşarak kullanılabilen araçlarda DNS adreslerini kendinizin belirtmesi daha güvenilirdir.
  • Mahkemelerce erişimi engellenen sitelere bir şekilde girmek yasal mıdır bilmiyorum. Şunun farkında olunmalı ki sansürlenen siteler, girilmesi uğraştırsın diye değil girilmesi kanunlara aykırı olduğu için engellenmektedir. Yani uzun yollardan da olsa bu sitelere girmek kanunsuz olaBİLİR, fakat emin değilim. Kendi yolumuzu bulmanın dışında konuyla ilgili bir şeyler yapmak için: http://www.sansurehayir.org/
Ayarlarımıza geri dönelim. resolv-file olarak belirttiğimiz dosya sürekli olarak kullanmak istediğimiz alan adı sunucularının adreslerini içerecektir. Bu dosyayı birazdan oluşturacağız.

Eğer DNS önbelleklemeyi yalnızca bu bilgisayarda kullanacaksanız karışıklığa sebebiyet vermemek için:

listen-address=127.0.0.1 


ayarını da düzeltmelisiniz.

Evet, bu dosya içinde yapacağımız değişiklikler bu kadar. Kaydet diyerek kaydedebilirsiniz.

DNS Sunucularımızı Ekleyelim

dnsmasq'in ayarlarını yaparken, bilmediği alan adlarını soracağı dosya olarak resolv-dnsmasq.conf belirtmiştik. Şimdi bu dosyayı oluşturarak içine DNS adreslerini yazalım. ALT + F2 ile çalıştırıcıyı açıyoruz:

gksudo gedit /etc/resolv-dnsmasq.conf


komutunu vererek dosyamızı açıyoruz. Ve içine aşağıdaki iki satırı yazıyoruz.

nameserver 208.67.222.222
nameserver 208.67.220.220


Böylece dnsmasq'ın bilmediği adresleri OpenDNS'e sormasını söylüyoruz.

Son olarak yaptığımız değişikliklerin etkin hale gelebilmesi için Uçbirim'de;

$ sudo /etc/init.d/dnsmasq restart


komutunu vererek dnsmasq'i yeniden başlatıyoruz.

Sunucumuzu Test Edelim

GNU/Linux içinde bulunan dig komutu ile alan adı sorgusu yapabiliriz. Bir uçbirim ekranı açıp aşağıdaki komutu verelim:

$ dig www.google.com


Bu komut ile www.google.com adresi için sorgulama yaptık. Çıkan bilgilerin en altında
;; Query time: 129 msec
;; SERVER: 192.168.54.12#53(127.0.0.1)
;; WHEN: Sun May 18 02:05:09 2008
;; MSG SIZE rcvd: 77


gibi bir bilgi verilir. Burada Query Time yapılan sorgunun ne kadar sürede yapıldığını ve SERVER da hangi sunucu (şu anda öntanımlı olan) kullanarak yapıldığını belirtir.

$ dig @127.0.0.1 www.google.com


komunutu verdiğimiz zaman 127.0.0.1 adresindeki, yani kendi bilgisayarımızdaki sunucuyu kullanarak bir sorgulama yaptırırız. Bu komutu ilk verdiğimizde Query Time pek fazla değişmeyecek hatta belki de yükselecektir. Çünkü sorgulama ilk defa yapılmakta ve belleklenmektedir. Komutu tekrar verdiğimizde sorgu zamanının 0 ya da 1 mili saniyeye düştüğünü göreceksiniz. Kurduğumuz sunucu çalışmaktadır.


Yeni Sunucumuzu Kullanalım

Ayarları yaptıktan sonra ubuntu'ya bundan sonra kendi sunucumuzu kullanması gerektiğiniz söyleyeceğiz. Bunu yapmak için ALT+F2 ile

gksudo gedit /etc/dhcp3/dhclient.conf


komutunu veriyoruz. Bu dosya içerisindeki ayarlar bilgisayarınız otomatik ağ yapılandırması yaparkenki seçenekleri belirtir. Bu dosya içinde aşağıdaki ayarı etkin hale getiriyoruz:

prepend domain-name-servers 127.0.0.1;


Böylece, bilgisayarımıza otomatik olarak sağlanan DNS'lerin başına 127.0.0.1'i her seferinde yerleştirmiş oluyoruz.

Eğer DNS'lerin otomatik olarak bilgisayarınıza gelmesini istemiyorsanız, request komutu içerisindeki domain-name-servers, kısmını kaldırabilirsiniz. Tabi bu sırada bunu yedeklemenizi tavsiye ederim. Yani bu satırın komutun son hali;

request subnet-mask, broadcast-address, time-offset, routers,
domain-name, host-name, netbios-name-servers, netbios-scope;
# requestten cikardim: domain-name-servers,


olarak değiştirilebilir.

Bundan sonra ağa bağlandığınızda dnsmasq üzerinden sorgu yapılacaktır. Fakat şu anda kullandığımı DNS'i de değiştirmemiz gerekir. Bunu yapmak için

  • Sistem -> Yönetim -> Ağ 'ı açıyoruz.
  • Aşağıdaki Kilidi Aç düğmesine basıp, parolamızı giriyoruz.
  • Yukarıdan DNS sekmesine gelip en üstteki IP adresine çift tıklayarak 127.0.0.1 yapıp Enter'a basıyoruz.
  • Diğer DNS adreslerini siliyoruz.
  • Kapatıyoruz.
Böylece yeni sunucumuzu kullanmaya başlayabiliriz. Dig ile sorgu zamanı testleri yapabiliriz. Farkı hissedeceksiniz.

Ek not: Bazı sebeplerden dolayı dnsmasq'ın yerel önbelleğini temizlemek isterseniz Uçbirim'den aşağıdaki komutu vermelisiniz:

$ sudo killall -1 dnsmasq


daha fazla bilgi için: http://ubuntu.wordpress.com/2006/08/02/local-dns-cache-for-faster-browsing/

Hayırlı olsun...


Ubuntu'da Firefox sık sık kilitlenmesin

Ubuntu'yu ilk kurduğumda yeni firefox'um sık sık kilitleniyor, bir süre yanıt vermiyordu. Biraz araştırınca bunun yeni güvenlik ayarlarından kaynaklandığını anladım. Olay şuymuş: Yeni firefox girilen her site için sahtekarlık ve benzeri güvenlik kontrolleri yapıyor ve bunları tuttuğu veri tabanını güncellerken bir süre donuyor. Sorun yakın zamanda çözülür diye düşünüyorum ama o zamana kadar geçici bir çözüm şudur:

Düzen -> Seçenekler 'i açın. Güvenlik'i seçin. Ziyaret ettiğim sitenin.. ve Açtığım sitede sahtekarlık... ile başlayan kutucukları temizleyin.


Sorunu geçici olarak çözdük. Arada bir bu kutucukları yeniden işaretleyip sorunun düzelip düzelmediğini kontrol etmekte fayda var.

Hayırlı olsun.

Ubuntu'da Firefox ses sorunu ve çözümü

Yeni Ubuntu Pulse Audio ses sunucusu ile geliyor. Çok fazla inceleme şansım olmadı. Fakat ne yazık ki paketteki bir sorun gerçekten rahatsız edici. Sorun özetle şöyle: Firefox içinde flash açıkken diğer uygulamalardan ses gelmiyor. Ya da eğer daha önce başka bir uygulama açtıysanız firefox'taki flashlardan ses gelmiyor. Ufak bir uyumsuzluk problemi var anlayacağınız. Düzeltmek ise çok kolay.

Ubuntu'nun Yazılım kaynakları'nde bulunan libflashsupport paketini yüklüyoruz ve sorun çözülüyor. Paketi yüklemek için synaptic'i ya da apt-get'i kullanabilirsiniz. Synaptic'i nasıl kullanabileceğinizden daha önce bahsetmiştim. Daha hızlı bir yol olan apt-get'i kullanarak yüklemek için bir terminal açın (Uygulamalar -> Donatılar -> _Uçbirim) ve aşağıdaki komutu girip, sorulduğunda parolanızı girin ve paketin kurulumunu onaylayın:

$ sudo apt-get install libflashsupport


Bilgisayarı kapatıp açmanız gerekebilir. Ses sorunumuz çözüldü. Geçmiş olsun.

PulseAudio ile ilgili daha fazla bilgi için buraya: https://wiki.ubuntu.com/PulseAudio


Firefox 3 Güzellikleri

Yeni Ubuntu'muz Firefox 3 ile geliyor. Beta versiyonu da olsa, oldukça oturaklı ve güvenilir bir yapı sunuyor. Firefox kullanmak internette gezinmeyi çok keyifli ve bir kaç şeyi bildiğinizde oldukça hızlı hale getiriyor. Şimdi hem bir kaç firefox kısayoluna hem de daha hızlı gezinme için yapabileceklerimize bakalım:

Güzel kısayollar:

  • ALT + D : Adres çubuğuna odaklanmanızı ve istediğiniz adresi hızlıca yazabilmenizi sağlar.
  • CTRL + L : bkz: ALT + D.
  • CTRL + T : Yeni bir tab açar.
  • CTRL + W : Açık olan sekmeyi kapatır. Ayrıca ubuntu içerisindeki bir çok uygulama da bu kısayolu destekler. Ör: Pidgin, Tomboy Notes, Evolution Mail.
  • Boşluk Çubuğu: Sayfayı aşağı doğru bir ekran kaydırır.
  • SHIFT + Boşluk Çubuğu: Sayfayı yukarı doğru bir ekran kaydırır.
  • CTRL + SHIFT + T: Son kapatılan sekmeyi yeniden açar.

Yerimi Kısayolları:

Sık kullandığım ve tek tıklamayla ulaşmak istediğim sayfaların sayısı oldukça az. Bu yüzden Yerimi araç çubuğunu kullanmıyorum. Ama yine de hızlıca gitmek istediğim ve tam adresini yazmak istemediğim sayfalar da var. hotmail, yahoo mail gibi. Bu yer imlerine hızlıca ulaşmak için anahtar kelimeler atayabilirsiniz.

Örneğin yahoo mail'i sık kullanıyorsanız, http://mail.yahoo.com adresine girip adres çubuğunun sağ tarafındaki yıldız'a tıklayın. Böylece yıldız sarı hale gelecek ve adres yerimleri arasına eklenecektir. Bundan sonra Yer İmleri menüsünden Tüm Yer İmlerini Düzenle diyerek Kütüphane'yi açabilirsiniz. Yeni eklediğiniz yer imleri sol tarafta görebileceğiniz Sınıflandırılmamış yer imleri dizininde olacaktır. İstediğimiz yerimini seçip sağ tıklayarak Özellikler'ini açın ve Anahtar Kelime olarak istediğiniz kelimeyi girin. Bundan sonra adres çubuğuna anahtar kelimeyi yazdığınızda yer imi açılacaktır. Benim gibi Yer imi araç çubuğunu kullanmayı sevmeyenler için oldukça iyi bir alternatif.



Yukarıdaki örneğe istinaden, adres çubuğuna yama yazdığımızda bizi yahoo mail'e götürecektir.

Hızlı Arama:

Firefox 3 ile Firefox'a yeni eklenmiş bir özellik var: Arama motoru kısayolları. Arama yaptığınız kutunun yanındaki düzenleme tuşuna basarak Arama motorlarını yönet diyoruz.


İstediğimiz arama motorunu seçip Anaytar kelime düzenle diyip, tercihen bir kaç harften oluşan bir anahtra kelime atıyoruz.

Anahtar kelime atanmış motorlarda arama yapmak için Adres çubuğuna (arama motoru kutusuna değil), yukarıdaki örnekte g ubuntu yazarak google'da ubuntu kelimesini aratabiliyoruz. Böylece ikinci bir kutuya gerek kalmadan yalnızca adres çubuğunu kullanarak aramalar yapabiliyoruz. Alıştığınız zaman işlerinizi oldukça hızlandıracaktır.


Daha fazla gezinme alanı:

Firefox öntanımlı hali ile büyük simgelere sahiptir. Yer imi araç çubuğu da kullanıyorsanız, gezinme için yeriniz daralmış demektir. Web tarayıcının gezinme için olduğunu düşünürsek gezinme için biraz daha yer açmamız oldukça iyi olur. Bakalım neler yapabileceğiz:

  • Yer imleri araç çubuğuna pek ihtiyaç duymuyorum. Çok sık kullandığım adreslere de anahtar kelimeleri atadıktan sonra Yer imi araç çubuğunu kaldırabiliriz. Firefox'un menü çubuğuna sağ tıklayarak yer imi araç çubuğu'nun yanındaki tick'i kaldırıyoruz.
  • Arama motorlarına anahtar kelimeler atadıktan sonra arama kutusuna da ihtiyaç kalmayacaktır. menü çubuğuna sağ tıklayıp Özelleştir diyoruz. Açılan pencerenin içine arama çubuğunu sürükleyip bırakıyoruz. İhtiyacımız olursa burdan tekrar alıp yerine koyabiliriz.


  • Hazır özelleştirme penceresini açmışken aşağıdan Küçük Simgeleri Kullan diyoruz. Böylece yerden biraz daha kazanıyoruz.
  • Başlangıç Sayfası tuşunu da hiç kullanmam. Bunu da özelleştir penceresinin içine atıyorum.
Böylece araç çubuğunda bayaa bir yer kazandık. Son görünümümüz:



Tekrar hatırlatmakta fayda var ihtiyacınız olan ve kaldırdığınız her şeyi özelleştirme penceresinden tekrar yerine koyabilirsiniz.

Daha da fazla gezinme alanı:

MS IE 7 ile radikal bir karar alarak menü çubuğunu kaldırdı. Tiny Menu eklentisini kullandıkça bunun pek de yanlış bir karar olmadığını düşünmeye başladım. Firefox eklentsinin kendi sayfasından da görüp inceleyebileceğiniz üzere bütün menüyü tekbir menünün altına sıkıştırıyor menü çubuğunu da kaldırabilmenizi sağlıyor. Sayfada görünmese de Menu yazısı yerine simge de koyabiliyorsunuz. Daha güzel görünüyor.

Eklentiyi kurup, firefoxu kapatıp açtığımızda farkedeceksiniz ki tüm menüleriniz gitmiş yerine Menü gelmiştir. Bundan sonra yapmanız gereken, Özelleştir penceresini açıp düğmelerin hepsini Menü'nün sağına veya soluna taşıyıp Gezinti Araç Çubuğu'nu görünmez yapmak. Böylece bir araç çubuğunu daha kaldırarak gezinmeye biraz daha yer açabiliriz.

Eğer Menü yazısını sevmediyseniz bu yazı yerine simge kullanabilirsiniz. Menü -> Araçlar -> Eklentiler 'den Tiny Menu eklentisinin Tercihler'ini açıyoruz.



Burdan simgeyi ve eğer sık kullandığımız menüler varsa bunları seçiyoruz.

Tamam dediğimizde bol yerli bir firefox elde ediyoruz:



İyi gezmeler, geniş ve hızlı...


29 Nisan 2008 Salı

Ubuntu'muzu ayarlayalım - Paneller ve Avant

Gnome'da panel denilen şeyler ilk kurduğunuzda ekranın en altında ve en üstünde çıkan gri barlardır. Ekranın 4 tarafına da panel ekleyebilir ve bu panellere ufak uygulamalar ya da başlatıcılar ekleyebilirsiniz. Ubuntu kurulduğunda ekranın sol üstünde Sistem menüsünün yanındaki Firefox, Evolution ve Yardım birer başlatıcıdır. Sağ üstte gördüğünüz ses ayarı ve kapatma düğmesi ise birer programcıktır.

Bir panele her hangi bir şey eklemek için panelin boş bir yerine sağ tıklatıp Panele Ekle demeniz yeterlidir. Açılan menüden istediğiniz programcığı ya da başlatıcıyı seçebilirsiniz.

Örneğin Tomboy Notları'nı seçip Ekle'ye basarsanız Tomboy Notları programcığının simge halinde panelde belirdiğini görebilirsiniz. Eğer eklediğiniz yeri beğenmediyseniz simgeye sağ tıklayıp Taşı diyerek panel üzerinde hareket ettirebilirsiniz.

Eğer kurulumdan sonra taşımaya çalışırsanız solda ve sağda önceden bulunan simgelere geldiğinde taşıdığınız simge takılır. Çünkü Ubuntu kurulduğunda panellerdeki her şey panellere kilitlenmiştir. Yerini değiştirmek istediğiniz programcığa ya da başlatıcıya sağ tıklayıp Panele Kilitle kutusunu temizlerseniz bu simgelerinde yerini değiştrebilirsiniz. Böylece paneli istediğiniz şekilde ayarlayıp, simgeleri yaniden panele kilitleyebilirsiniz.

Üst panelde gördüğünüz varsa pil ya da ağ durumunu gösteren programcık Sistem Bildiri Alanı'dır. Bu programcık ile işlem yapmak için sol tarafındaki iki sıra noktaları kullanmanız gerekir. Kafanız karışmasın.

Her hangi bir programcığı silmek için de üzerine sağ tıklayıp panelden sil demeniz yeterlidir. Örneğin kullanıcı adınız yazan ve hızlı kullanıcı değişimine izin veren Kullanıcı Değiştirici programcığı bazı biligisayarlar (özellikle diz üstüler) için gereksiz olabilir. Silip panelinizde yer açabilirsiniz. Sildiğiniz her hangi bir şeyi yeniden eklemek için de Panele Ekle komutunu kullanabilirsiniz.

Avant Window Navigator



Diğer adıyla AWN olan bu program, ekranınızın altına Macintosh'takilere benzer bir Dock ekler. Bu docku programlarınızı çalıştırmak ya da programlar arasında geçiş yapmak için kullanabileceğiniz gibi ufak programcıklar da ekleyebilirsiniz.

Eğer Gnome'un alt panelinin görünüşünü sevmediyseniz AWN'yi kurup kullanabilirsiniz. AWN'yi kurmak için:

1. AWN ekranın en altına yerleştiği için kurulumda hazır gelen aşağıdaki panel ile çakışacaklardır. Bu yüzden öncelikle aşağıdaki paneli kaldırmamız gerekir. Aşağıdaki panelde gerek duyabileceğiniz şeyler olduğunu düşünüyorsanız sağ kilidini açtıktan sonra, üst panele taşıyabilirsiniz. Şahsen ben yalnızca Çalışma Alanı Geçişi programcığını taşıdım. Çünkü masaüstüne erişmek için Ctrl+Alt+D tuş kombinasyonunu kullanıyorum, çöp kutusuna direk erişim ise pek gerekli olmuyor. Görev geçişini ise awn kullanarak yapabileceğiz. Gerekli olan programcıkları taşıdıktan sonra paneli silebiliriz. Paneli sildikten sonra programlar arasında geçiş yapmak için Alt+Tab tuş kombinasyonu her an çalışır.

2. AWN'nin en güzel özelliği olan ek uygulamaları ne yazık ki Ubuntu'nun program depolarında bulunmuyor. Bu yüzden en son sürümün bulunduğu depoyu Ubuntu'ya söylememiz gerekiyor. Sistem -> Yönetim -> Yazılım Kaynakları'nı açarak kaynağı ekleyebiliriz. Böylece her türlü güncelleştirme de otomatik olarak takip edilmiş olur.


Üçüncü Taraf Yazılım'ı seçerek Ekle'ye basıyoruz. Aşağıdaki satırları ayrı ayrı ekliyoruz.

deb http://ppa.launchpad.net/awn-testing/ubuntu hardy main
deb-src http://ppa.launchpad.net/awn-testing/ubuntu hardy main


Eğer bu paneli geliştirmeyi düşünmüyorsanız, tavsiyem ikinci ekledimiz kaynak kodu deposunun kutusunu temizlemenizdir. Böylece güncelleme işlemleri daha kısa sürer. Hatta eliniz değmişken Ubuntu Yazılımı sekmesinden Kaynak kodu kutusunu tamamen temizleyebilirsiniz.

Depoları ekledikten sonra Kapat diyerek kapatın.

3. Ubuntu'ya AWN'nin nerde olduğunu söyledikten sonra geriye programı yüklemek kalıyor. Ubuntu içinde program yüklemeyi bir kaç farklı şekilde yapabilirsiniz.

3a. Bence en kolay yol Synaptic paket yükleyicisini kullanmak. Sistem -> Yönetim -> Synaptic Paket Yöneticisi'ni tıklayarak programı açabilirsiniz.



Bu program ile sisteminizde yüklü bütün programları alt paketleri ile görebilirsiniz. Synaptic'in detayına çok fazla girmeden awn'yi yükleyelim. Yazılım kaynaklarını değiştirdiğimizi için synaptic ilk açıldığında büyük olasılıkla bu konuda bizi uyaracaktır.


Söylediği gibi programın sağ üstündeki Tazele tuşuna basarak kaynakların yeniden gözden geçirilmesini sağlayabilirsiniz. Bu işlem bittikten sonra sol üstteki Ara tuşuna basarak Avant sözcüğünü aratın. Aşağıdaki paketlere sağ tıklayıp, yükleme için işaretle diyin.




Ve sorulduğunda bağımlı paketleri yüklemesi için onay verin.



Yukarıdaki Uygula düğmesine basın ve yeniden Uygula diyin. Paketler otomatik olarak indirilip kurulacaktır.


3b. Eğer daha kısa sürede kurulum yapmak istiyorsanız her zaman için apt-get'i kullanabilirsiniz. Uygulamalar -> Donatılar -> _Uçbirim 'e tıklayarak bir terminal açın. Tek satır halinde aşağıdaki komutu ve sorduğunda parolanızı girin:
sudo apt-get install awn-manager-trunk awn-extras-applets-trunk

otomatik olarak kurulacaktır.

4. AWN'yi başlatmak için Uygulamalar -> Donatılar -> Avant Window Navigator 'ı tıklatın. Ekranın altında belirecektir. Hayırlı olsun.

5. AWN'ye program başlatıcısı eklemek için paneldeki başlatıcıları (kilitlerini açtıktan sonra) dockun üstüne sürükleyip bırakabilirsiniz.

6. Bilgisayarı her açtığımızda awn'nin yüklenmesi için. Sistem -> Tercihler -> Oturumlar 'ı tıklatıyoruz.



Ekle diyoruz. Ve awn'nin yerini söylüyoruz. /usr/bin/avant-window-navigator


Tamam'a tıklıyoruz. Bu kadar.


Başlatıcıları ve programcıkları ayarlamak için Sistem -> Tercihler -> Awn Manager 'ı ya da dock'un en solundaki Awn Manager'ı tıklatın. Eğer AWN'yi sürekli kullanmayı planlıyorsanız Automatically Start AWN on login'i seçin. Aynı zamanda Kullanılmadığında Çubuğu Gizle ve Keep below maximized window when not in use'u seçmenizi öneririm. Icon effects'i de deneyin. Gözünüze güzel geleni seçin. Custom effect kullanmanızı tavsiye ederim. Neyin ne olduğunu daha rahat anlarsınız.


Çubuk Görünümü sekmesinden "3D look"u seçerek daha güzel bir görünüme kavuşturabilirsiniz. Ayrıca diğer tablara da girerek rengini ayarlayabilir seçtiğiniz Gnome temanıza uydurabilirsiniz.

Applets'leri seçerek awn'de görmek istediğiniz programcıkları seçebilirsiniz.


Bir kaç programcığı tanıtayım:

Awn Notification Deamon: Simge olarak eklenmez. Sistemin yaptığı uyarı balonlarının awn tarafından şekillendirilmesini sağlar.
Battery Applet: Pilin doluluk durumunu gösterir.
File Browser: Dosyalarınızı görüntülemek için.
Launcher/Taskmanager: Başlatıcılarınız ve çalışan uygulamalarınız burda görünür. Bu yüzden her zaman ekli kalmasına dikkat edin.
Stacks Applet: Awn'ye bir "kutu" ekler. Bu kutu'ya program ya da dizin atabilir, basarak çalştırabilirsiniz.
Stacks Plugger: Çıkarılabilir diskleri (USB vb.) takip eder.
Webapplet: Tıkladığınızda ayarladığınız bir sayfayı gösterir.

Diğer programcıkları da incelemekten kaçınmayın. Beğenirseniz kullanın. Yalnız şunu söylemek istiyorum, içinde stacks bulunan apletler biraz fazla sistem kaynağı yiyorlar. Eğer çok gerekmiyorsa kullanmayın. Appletlerin tanımları için:
http://wiki.awn-project.org/Applet_Gallery

Launchers bölümünde ise başlatıcıları görebilirsiniz. Ekleyip, kaldırabilir ya da sıralarını değiştirebilirsiniz.

Ayrıca;

awn'de programcıklara ve başlatıcılara sağ tıklayarak çeşitli ayarlamalar yapabilirsiniz.
http://wiki.awn-project.org/Themes adresinden tema indirebilirsiniz.

AWN ve Pidgin

Güzel anlık msajlaşma agüvercinimiz awn ile uyumlu çalışabiliyor. http://awn-plugins.googlecode.com/files/pidgin_awn-rev20.tar.gz adresinden indirdiğiniz dosyayı açın. Pidgin başlatıcısının awn'ye eklendiğinden emin olun. Başlangıç (Yerler -> Başlangıç) dizininize gidin. Ctrl + H 'ye basarak gizli dosyaları görünür hale getirin. .purple dizininin içindeki plugins (.purple/plugins) dizininin altına indirdiğiniz sıkıştırılmış dosyanın içindeki pidgin_awn.so dosyasını kopyalayın. Pidgin'in Eklentilerini açarak AWN Plugin'ini etkin hale getirin.

AWN üzerinde sohbet durumunuzu ve gelen mesaj sayısını görebileceksiniz.

Yeni ve güzel arayüzünüz hayırlı olsun.

Burayı da inceleyebilirsiniz: http://news.softpedia.com/news/Install-AWN-on-Hardy-Heron-82611.shtml